|
|
|
|
Barış Cangür |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Şiirim Sana Aşk Vaadediyor
Yüreğimde tutuşturduğum şiirleri yolladım sana
Oku, şiirim sana aşk vaadediyor.
Kadınların ellerindeki sevgiyle yoğurdum dizeleri
Kadınlar ki
Toza, toprağa ve kana ve mürekkebe bulaşmış elleri
Şiirim sana emek vaadediyor.
Bilmediğim yollardan toplanmış, aşk izlerini yolladım sana
Yüzümde tozu dumanı sevdanın
Yüzünün kıvrımlarına saklarım mutluluğu.
Gözlerin, düşü olur gözlerimin
Gözlerimden boşalan kan, alır götürür seni
Dinle, şiirim sana sel vaadediyor.
El ele koşmalarımız olmayacak biliyorum
Geç kalınmış mevsimlerde arayacağız papatyamızı
Topraklarımızı ateş yakacak
Uçuşan hayallerimiz sürüngenlere yem olacak
Sağanak ateşlere yakalanacağız biliyorum
Gör, şiirim sana zor vaadediyor.
Tek başına kalmış yüreğim
Topa tüfeğe dönüştürerek hücrelerini
Meydan savaşlarına katılacak
Attila’yı, Selahaddin’i, Fatih’i kıskandırıp
En çetin yerinde savaşın, diz çöküp önünde eğilecek
Gök kubbeyi aralayıp dudaklarımdan dua dua yükseleceksin
Beni sana sor, şiirim sana aşk vaadediyor. |
Anlayamazsın...
Saatler geçmiş yine geceyi
Uyku mu tatmıyorum
Şimdi zamanı sorma
zaman bilmediğim bir zaman
Seni neden böyle sevdiğimi hiç sorma
Çiçeğimsin ya
Gecemde yıldız
Dudaklarımda hasret bir el
Hoyrat kelebeklere sunduğum
Çiğdemsin ya
Neden sevdiğimi sorma sakın
Yılan başlı yolların yokuşu
Geceye sabah
Hastaya ilaç
Duama feryatsın ya
Sakın esrarını sorma bakışlarımın
Topraklarımın suyunu tadamadığı pınarımsın
Gökkuşağım, ufkumsun ya
Çıldırtan bekleyişimi sorma sakın
Anlayamazsın... |
Aşkım’a çaresiz anlatımlar
Kolaymış
Dünyaları alıp satmak
Ulaşılmaz güneşe isyan kolaymış
Sensiz şehirleri bir sözcükle silmek
Altıpatalar dayayıp şakağa
Haber salmak kolaymış turna yüreğinde
Gazete başlıklarında dünyayı gezmek
Hiç yaşanmamış hayatları yazmak kolaymış,
Kirli ellerin eskittiği daktilolarda
Sensizliği yaşamak,
Hasretini duvarlara vurmak
Asittten göz yaşıyla prangalar eskitmek kolaymış
Şarkıları sahiplenmek
Sevda hikayelerini sende okumak
Dağlarla ayrılan milyon metre yolları
Yürekte bağlamak kolaymış
Durgun suları dalgalı umman
Sessiz yakarışları çığlık
Içimden çıkarıp ağırlığını saklı sevdanın
Dağlara saklamak kolaymış
Süleyman olmak kolaymış
Kurda kuşa adını ezberletmek
Gül rengini karaya boyamak kolaymış
Bir zor, seninle, sende yaşamakmış anladım
Hani yüreğe zincir neylerdi
Duygular da kilitlenirmiş meğer
Kapalı kapılar ardında olmasa da
Kendi perçeminden tutulurmuş yürek
Ve söz kalbe, kalp söze dolanırmış
Kördüğüm beraberliklerde
Düğüm çözülmesin diyedir belki suskunluklar
Dil yüreğimi sarmasın
Kendi içinde büyütsün diyedir seni
Nerden bilebilirdim ki Karagül
Gözlerine bakıp konuşmak susmak demekmiş
Kelimeler öksüz kalırmış yüreğimden dışarı çıkınca
Işte bu yüzden içimde yaşatmak seni
Borç oldu yüreğim üzerine
Birlikteliğe bir evet yetti
Gayrısını yürek desin |
Cevabı zor sorular
Zaman geri sayımsa ömrü
Her tık eksiyse hanemize yazılan
Bilmem kaç yıl sonraya kurulmuş saatleri
Faydasızsa durdurmaya çalışmak
Ve kırlangıç kanatlarında hayatın
Akıp gidiyorsa çevik uçuşlarla ömür
Kalbe dönüş zamanı gelmemiş midir?
Ölümsüz aşkları ölümün içinde aramak
Mermerci ustanın hünerli ellerine bırakmak geride kalan hiçliği
Çürümüş bedenlerle toprağı kirletmek
Dil uzatmak
İnsan üstüne ne varsa
Pişmanlıkları sona bırakıp
Başa acıyı ve acımasızlığı yerleştirmek varsa yaşamın kaderinde
Kırlangıç kanatlarından tutmak varken hayatın
Şahin kesilip çullanmaya çalışmak hayatlar üzerine
Bir köşesinde sızı bırakıyorsa yüreğinizin
Öze dönüş zamanı gelmemiş midir?
Ve sen ey insan
Kördüğüm sokaklarında dünyanın
Yol derdine düştüyse yüreğin
Bütün şahinlere inat, kanatlarını bırakıp hayatın
Kırlangıç olmaksa niyetin
Rabb’e yöneliş vakti gelmemiş midir? |
Barış Cangür |
|
|
|
|
|
|
|